Küçükken bir gün annem kalbim çok yorgun benim demişti o zamanlar annemin ne demek istediğini anlayamamıştım. Ama çok merak etmiştim annemin kalbinin neden her gün yorulduğunu bilmek istedim... Biraz yürüyünce ayaklarımız yorulabilirdi yada çok okuyunca kafamız yorulabilirdi ama insanın her gün gönlü nasıl yorulabilirdi?
GÖNLÜM ÇOK YORGUN BENİM
Annem bu lafı dedikçe bir köşeye çekilir annemin acısı ağrısı var sanıp ağlardım. Bir şey yapamadığım için de üzülürdüm. Gönül neydi annemin neresindeydi neden acıyordu ve yorgundu?
Okulda bir gün yine derse dalmış öğretmeninin anlattıklarını dinlerken sanki koluma iğne batırılmış gibi birden sıçradım yerimde doğruldum ve gözlerimi de kulaklarımı da dört açarak öğretmenimin anlattıklarını gözlerimi kırpmadan dinlemeye başladım.
Öğretmen dolaptan boynundan beline değin ön bölümü açık bir insan maketi çıkarmış masasının üstüne koymuştu. Makete bakıldığında bir insanın boyun bölgesiyle bel bölgesi arasındaki tüm iç organları açık bir biçimde görülüyordu. Öğretmen tüm organları tek tek tanıtıyor ve tanıttığı organın insan bedenindeki işlevini anlatıyordu.
Önce yemek ve soluk borusundan başladı sonra akciğerlere kalbe geçti. Onu anlattıktan sonra mideyi bağırsakları karaciğeri dalağı en sonra da kaburgaları tanıttı ve anlattı.
Merakla ve heyecanla sıranın gönüle ne zaman geleceğini bekliyordum. Öğretmen gönül ün hangi organımız olduğunu da anlattıktan sonra o da annemi sürekli üzen bu organı hem görecek hem de onun insan bedeninin neresinde olduğunu öğrenecektim.
Öğretmen tüm organları anlattı ama bir türlü gönülden bahsetmiyordu merak ve heyecanımı daha fazla önleyemedim parmağını kaldırıp öğretmenine sordu:
Öğretmenim gönül hangi organımızdır ve bedenimizin neresindedir? dedim.
Tüm arkadaşlarım bu soru karsısında sasırdılar ve kimileri Gerçekten gönlümüz nerededir? diye kimileri Gönlümüz nasıl bir organdır? diye birbirlerine sormaya başladılar.
Öğretmenimiz hem sınıftaki öğrencilerin hem de benim bu sorum karsısında dayanamadı gülmeye başladı. Sonra bana döndü ve sorumu yanıtladı:
Gönül diye bir organımız yoktur evladım dedi.
O gün derste üç şeyi anlayamamıştım. Önce Gönül organımız neremizdedir? sorusuna öğretmenimin neden güldüğünü anlayamamıştım. Sonra onun Gönül diye bir organımız yoktur yanıtını anlayamamıştım. Son olarak da olmayan bir organının yorulduğunu hemen her gün söyleyen annemin bunu neden söylediğini anlayamamıştım.
O gün eve gelince okulda öğretmenime sorduğum soruyu ve öğretmenimin bana verdiği yanıtı anlattığımda annemin neden güldüğünü de anlayamamıştım.
Gönül ün ne olduğunu ve nerede olduğunu galiba ancak büyüdüğüm de anlayabilecektim...
Ve işte büyüdüm ve ne yazık ki gönlün çok yorgun benim.