Öyle bir yerdesin ki benim için, karın ağrılarıma da, yüzümdeki gülücüklere de sebepsin.
Adını yalnızca "mutluluk nedir?" diye sorduklarında veriyorum insanlara ve yalnızca gözlerimden okunuyor her harfin.

İçime nakış alnıma nakış gibi işledim ben seni.
Ellerini tutmanın hayalini bile kurarken, ellerim titreyecek kadar bendesin, içimdesin.

İçimde uçuşan kelebeklerin sahibi, yüzümdeki utangaçlığın ta kendisi, adını söylerken titreyen sesimin melodisisin sen.
Bana geçmiş değil, gelecek olman, başkalarının yanında geçirdiğin saatleri benim yanımda durdurman dileğiyle.