Herşeye güldüğüm için anlaşılmıyor içimdeki fırtına.
Saçların beyazlamaya başlayınca anlıyorsun. İçine atmakla olmadığını.
Hayatın yükü bir gün yorarsa seni, yere çok ama kimseye yaslanma.
Seçtiklerinin vazgeçtiklerine değmediğini anladığın zaman, aynı yerlerde aynı acılarla birbirimize geç kalmış iki insan olacağız.
Yokmuşsun gibi davranıyorum ama yükün hiç inmiyor omuzlarımdan.
Anladım ki yorulmuşum. Kendime bile tahammülüm kalmamış.
Kim ne yaşattıysa aynısını yaşasın. Yaşasın ki ne hissettiğimi anlasın.
Düşmanın düşmana yapmayacağı şeyleri ben sevdiklerimdem gördüm.
Bir süre daha tedavi edilmezsem tenha bir yerdeki ağaçta sallanan tek şey dallar olmayabilir.
Bakmayın herşeyi kolay anlattığıma. Siz sadece yangından çıkan dumanı gördünüz.
Bir gün sana bütün hikayemi anlatacağım ama inan bana yüzümdeki gülümsemeyi nasıl koruduğumu soracaksın.
İlk defa yıkılmadım ki bu yalancı dünyada. Elbet yine kalkarız.
Mutluluk dedikleri belki o günlerdeydi. Sonra birden herşey bitti. O hiç aklımdan çıkmayacak güzel günler, bir daha geri gelmemek üzere gitti.
Bizim çiçeğimiz buralarda açtı buralarda soldu kızım. Biz usturanın keskin ucunu buralarda tanıdık.
Güzel günler gelirmi bilmiyorum ama geçen günler çok şey aldı bizden.
Ölüm gibidir sadakat pazarlığı olmaz. Bir kere çizgiyi geçtin mi dönüşü olmaz.
Allah göstermesin dediğimiz her şeyi üç boyutlu yaşadık.
“Ölümlerden ölüm beğen“ dedi hayat, ölümlerden seni beğendim kadın.
Bir gül kadar güzel ol ama dikenleri kadar zalim olma birine öyle bir söz söyleki ya sonsuza kadar yaşat yada bir defada öldür ama asla yaralı bırakma.
Dünyada iki renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz. Sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.
Önce duvarımdaki sonra kalbimdeki kirli isimleri sildim. Ardından güzel bir gökyüzü çizdim. Yağmur sonrası gökkuşağım bile var. Kendimi avutmak yerine gerçeklerle yasamayı öğrendim. Unutmayı değil de hatırladıklarımdan ve bana yapılanlardan ders almaya karar verdim. Aslında ben bugün kendim olmayı öğrendim!
Senden uzak seni sevmek hayaldi, başka kolda seni görmek eceldi.
Gözlerin ki dünyalara bedeldi, şimdi başka gözlere mi bakıyor?
Sen ki kollarımda erirdin, sen ki beni canından çok severdin, hani bensiz yaşayamaz biterdin.
Söyle şimdi, kalbin nasıl çarpıyor?
Bir sevdaki sonsuza dek sürerdi, bir arzuki mahşere dek yeteri, ellerinki ellerimde titrerdi.
Şimdi başka ellerimi okşuyor?
Bakışların gözlerimde güneşti, söyle kalbin bu kadar mı "kalleşti" de.
Şimdi başka birini seviyor?
Taş olsan dile gelirdin.! İşte öyle sevmiştim. Susacak kadar bile yanımda değilmişsin, geç fark ettim.
Hayattan aldığım en büyük ders: Sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın.
Sana yüklediğim anlamları senmişsin gibi düşünme, Aldanırsın! O anlamlarla sadece bende varsın. “Ben seviyorsam sen bahanesin.”
Evet kabul ediyorum iki yüzlü biriyim. “O” yanımdayken gülen, “O” giderken ağlayan bir yüzüm var.
Henüz layik degilken tomurcuk kadar aşka, sana gül bahcesini kim acar benden başka ?
Boşver be kalbim kimse anlamasada bilmesede yorulduğunu.. Yaradan bilir doğruluğunu.