Dudaklarımdan düşüremediğim bir sıgara gibisin. Üstelik öyle bir illetsin ki bir sara gibi her daim uykularımda beni nöbet nöbet yokların. Öyle uslanmaz öyle utanmaz nöbetlerine alışamadım. Her acıyı taşıdım da yüreğimde bir sebsizliği taşıyamadım. Gittiğin gün o acı ile yaşayamam demiştim. Beden yaşadıda ruh toprağa karıştı çoktan. Hiç yüzün gülmesin. Nefretimsin.